• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Birlik Olmak

BİRLİK OLMAK

 

İnsan tek başına yaşayamaz. İnsanlarla münasebet, hayata mana ve güzellik katar. Bunun için insan hayatının çok mühim yönlerinden biri, insanlarla kurulan yakınlıklar ve bunlara yüklenen manalardır. Yakınlık kurmak, insani duygulardandır.

Akrabalık, dilimizdeki akraba gibi olmak akrabadan sayılmak akrabadan öte olmak arzu edilen bir durumdur. Akrabalık, doğuştan veya sonradan kazanılmıştır. Akrabalar bir yönüyle kaderin yakın kıldıklarıdır. Zira kan akrabalarını kimse kendisi seçmez. Akrabalar genetik açıdan birbirine benzer. Bilinen kan akrabalığına hısımlık ve süt yoluyla eklenen akrabalıklar da katılır. Evlenme ile başlayan hısımlık, çocukların olması ile kan akrabalığına dönüşür. Çocuklar sebebiyle taraflar arasında kan bağı, başka bir deyişle genetik bağ oluşur. Akrabalar, insanın ilk tanıdığı, sevdiği, insani münasebetlerini geliştirdiği, şirin ve sıcak bakışlardan oluşan çevresidir.

Bir gençten beklenilenler arasında, ailesine ve akrabasına faydalı olması vardır. Yapılan hayırlı işlerin yakınlara da faydası dokunur. Aksine serseri olan bir kişi, öncelikle akrabalarına zarar verir. Vatanına ve milletine faydalı olan biriyle önce akrabası iftihar eder. En çok görüşülmek istenenlerin başında akrabalar gelir. Yalnızlıkta, hastalıkta yahut gurbette akrabanın yüzü, şefkati ve ilgisi aranır. Kısacası, Değer verdiğimiz münasebet kalıplarını nasıl sürdürebiliriz ve yenilerini nasıl kurabiliriz sorusuna cevap aramaya aile ve akrabadan başlamalıyız.

 

Ne mutlu akrabasına karşı Saygı ve sevgide  bulunanlara ve onları unutmayıp hal ve hatırlarını soranlara. Akrabalar İçerisinde ve hatta büyük toplumlar içinde saygın bir kişiliğe sahip insanları gerek sözle gerekse fiilen aşşağılama içlerindeki sevgiyi, saygıyı kaybetmiş zavallı insanlardır.

 

Geçmişten bugüne değin gelen süreçte saygıdeğer büyüklerimizin akrabaları için vermiş olduğu mücadeleleri yok sayarak o saygın insanların arkasından saygısızlık duvarını aşmak gafletinde bulunmuş insanların Akraba sevgisini kaybetmiş ve yozlaşmış olduğunu göstermektedir. Nerelerden nerelere geldik; Nereye koşuyoruz? Sorumlular kim? Sorumluyu hep başkalarına yüklemekle bu iş olmuyor bilemiyorum.  Bu konu biraz bireysel. Herkes oturup düşünecek, hatalarını, yeri gelince öz eleştirisini yapacak.  Ben makam, mevkii sahibiyim hep ben haklıyım veya benim yaptığım, düşündüğüm doğrudur düşüncesi asla kabul edilemez. Her insan etten kemikten oluştuğuna göre herkesin bir görüşü, bir düşüncesi vardır. Önemli olan bu düşünceyi doğru ve yararlı yerlerde kullanmaktır. Onun için duygu ve düşüncelerimizi ifade ederken, karşımızdakini asla aciz, bilmez, aşağılayıcı olarak görmemek lazım. Zaten iyi ilişkiler sevgiyi zenginleştirmez mi? Bilmem yanılıyor muyum? Kuru sözler bana oldum olası pek inandırıcı gelmemiştir. Birde toplumda örnek olacak kişilerin olması gerek. Baksanıza bizi yönetenler veya yönetmek isteyenler hep dargın, hep agresif, hep kavgalı, sevgiden saygıdan yoksun veya kendi görüşlerine göre öyle davranıyorlar.

 

Sonuç olarak sevelim, sayalım, sayılalım. Barışçı olalım, hata yapıp birbirimizde derin gönül yaraları açmayalım. Eğer sevdiğimiz değer verdiğimiz insanlar acı veya tatlı günümüzde yanımızda olmazsa gönlümüz kırılır. Gönül kırgınlığı hiçbirşeye benzemez. Kapanmayan bir yara gibidir. Neden? Çünkü genelde beklemediğiniz insanlardan hiç ummadığınız bir zamanda yanlış hatalar ile karşılaşırsınız. Üzerinizde şok etkisi yapar. Gönül kırgınlığı kesinlikle kin, nefret değildir. Sadece karşı kişiye karşı sayılmak, ciddiye alınmamak düşüncesidir. Hele hele günümüzde, bir çok gelenekleri yavaş yavaş unutup kaldırdığımız şu günlerde çok lazım.

 

Bugün öyle bir duruma geldikki ne sevinmesini ne de üzülmesini tam olarak bilmiyoruz. Artık dayanışmamız da günbe gün azalıyor. Bırakın fazla ötelere gitmeye; En yakın akrabalarımızın arası hızla açılıyor. Pek çoğunda dünya malı çok küçük, miras başta olmak üzere ufak tefek sorunlar insanları birbirinden uzaklaştırıyor.  Adeta bir kutuplaşma oluyor.

 

Neden bu hale geldik. Neden, başta konukseverliğimizi, birlikte olmayı, sevgiyi, saygı kaybetmeye başladık. Neden? Birbirimizi anlamada zorluk çekiyoruz. Habire gerilip en küçük bir olayda birbirimizi yiyoruz. Neden hep biz veya ben haklıyım deyip, karşımızdakinin hakkına hukukuna saygı duymuyoruz. Bu kadar fikirsel ayrılığımız mı var. 

 

Tuhaf bir Aile olduk. Hayırlısı….

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam5
Toplam Ziyaret59595
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.451932.5820
Euro34.798834.9382
Hava Durumu
Saat